Foruma Hoş Geldiniz.

Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis oynatılmadığını bilerek hareket ediniz. 2Forumiddaa.com sitesinde yer alan yorum ve tahminler haber ve bilgi amaçlıdır.

Ücretsiz Üye Ol, 50₺ Kazan 💕

Foruma üye ol, profil resmi yükle 50₺ cüzdanında.. Günlük ilk ziyaretinde ayrıca 2₺ kazan..

Daha Fazlası

Arkadaşını Davet Et 100₺ Kazan 🎭

Foruma davet ettiğin her bir arkadaşın 250 mesaj yazdığında cüzdanına otomatik 100₺ eklenir. Ayrıca üye olan her bir arkadaşın 50₺ kazanır.

Daha Fazlası

Bizimle İletişime Geçin 📨

live:.cid.aea41e3fbbb21df7
forumiddaa1@gmail.com

Daha Fazlası

Basketbol Haber Michael Jordan vs. LeBron James: ‘Tarihin En İyisi Kim?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

ALP

Admin Yardımcısı
Moderatör
Kazanan Üye
Elit Üye
Katılım
19 Tem 2020
Mesajlar
266
Türk Lirası
14.27₺
Çekilen TL
0₺
Lebron-James-Michael-Jordan-comparison-players-625x375.jpg



The Last Dance belgeselinde Michael Jordan’ın 1989 playofflarında Craig Ehlo’nun üzerinden Cleveland Cavaliers‘ı evine yolladığı şutu izlerken uzun süredir aklımın ucundan bile geçmeyen bir anı tekrar canlandı.
7 yaşında altyapılarda basketbol oynamaya başlayan birisi olarak tabii ki Michael Jordan’ın kim olduğunu biliyordum. Michael Jordan, insanlık tarihinin gördüğü en büyük basketbolcuydu.
Basketbol topunu elime ilk aldığım andan itibaren zaman zaman değişik yerlerde Michael Jordan ile yolum kesişti. Yeri geldi kablolu televizyonda yayın yapan NBA TV’de eski maçlardan birinde karşıma çıktı majesteleri, yeri geldi okuduğum Space Jam kitabında… Michael Jordan’ın basketbolun zirvesinde oturan isim olduğunu biliyordum, ancak Jordan’ın gerçekten ne ifade ettiğini 2008 yazına kadar anlayamamıştım.
2008 yazında babamın çalıştığı şirketteki iş arkadaşlarından birisi, Amerika’dan gelen misafiriyle birlikte Akdeniz yolculuğuna çıkmıştı. Bu yolculuk esnasında İzmir yakınlarında bir yerde arabalarının lastiğinin patlaması sonucu bir gece bize misafir olmuşlardı. Evimize Amerikalı bir misafirin gelmesiyle birlikte hayatlarının bir döneminde kolejde okumuş her çocuğun maruz kaldığı “Hadi amcayla İngilizce konuş” isteklerine ben de maruz kalmıştım.

Henüz 14 yaşındaydım ve İngilizceme çok da güvenmiyordum. O yüzden misafirimizle adının Eric olduğunu ve Cleveland’da yaşadığını öğrenecek düzeyden fazla muhabbet edememiştim.
O esnada salondaki televizyonda NBA TV açıktı ve basketbol tarihinin en ikonik anlarından birisi olan Michael Jordan’ın Craig Ehlo’nun üzerinden attığı şutun reklamı dönüyordu. Benim pür dikkat televizyona kitlendiğimi farkeden Eric, bana baktı ve “Ben bu maçı tribünlerden izlemiştim.” dedi.

GettyImages-99283591.jpg

LeBron James ve arkadaşları, playoffların ikinci turunda iki yıl önce yine playoff ikinci turunda karşılaştıkları Boston Celtics ile eşleşmişti. Ancak Boston Celtics’in 2008 senesindeki takımdan birçok önemli farklılığı vardı. Takımın en önemli oyuncusu olan Kevin Garnett, 2009 sezonunda yaşadığı diz sakatlığından sonra önemli seviyede güç kaybetmişti. Ray Allen’ın yaşı iyice ilerlemiş, Paul Pierce da ilerleyen yaşıyla birlikte form düşüklüğü yaşamaya başlamıştı. Celtics’in rotasyonunun 2008 yılındaki kadro kadar geniş olmadığı da ortadaydı. Celtics ekibinin en iyi oyuncusu neredeyse faul çizgisinin gerisinden skor tehdidi olmayan Rajon Rondo olmuştu.
Buna rağmen Boston Celtics, 2-1 geriye düştüğü serinin dördüncü maçında rüzgarın yönünü tamamen değiştirmeyi başarmıştı. Beşinci maç, LeBron James’in o güne kadarki kariyerinin belki de en büyük lekelerinden birisiydi. Serinin kaderinin çizileceği beşinci maçtaki ilk basketini üçüncü çeyrekte kaydeden LeBron James ile alakalı olan sıkıntı şut performansından ve skor katkısından çok daha ciddiydi. LeBron, sanki kafasında Cleveland’daki günlerini bitirmiş gibi geziyordu. Maçın devamında da benzer bir görüntü çizdi ve seri Boston’a Celtics’in 3-2’lik üstünlüğüyle döndü. Altıncı maçta ise Boston Celtics seriyi bitiriyor ve Cleveland şehrini soru işaretleriyle dolu bir yaza itiyordu.

usa-today-9349683.0.jpg

LeBron’un özellikle 2013’ten sonra kaybettiği Final Serilerinin, bu tartışmada yıldız oyuncuya direkt olarak eksi yazması gerektiğini düşünmüyorum. LeBron, hem Golden State Warriors gibi tarihin en güçlü hanedanlıklarından birisiyle mücadele etmek zorunda kaldı hem de biraz kendisinden kaynaklanan yanlış kararlarla da rakibine göre görece zayıf takımlarla mücadele etmek zorunda kaldı.
Ancak ben LeBron’un kaybettiği final serilerindeki performansların – 2018 Final Serisi birinci maçı ile 2015 Final Serisinin ikinci ve üçüncü maçlarını ayrı tutuyorum – kendi potansiyeli için çok özel performanslar olduğunu düşünmüyorum. Burada suçu tamamen LeBron James’e yüklemek de doğru olmaz. Dediğim gibi LeBron James’in takımları da özellikle Golden State Warriors ile oynadığı serilerde yıldız ismin belini büktü.
Ancak tam olarak bu noktada Jordan ve LeBron’un oyun karakterlerinden bahsettiğimiz yere dönmemiz gerekiyor. Jordan, kariyeri boyunca takımları ne kadar kuvvetli olursa olsun her zaman işleri kendi halletmeye gönüllüydü. Jordan’ın oyun karakterinde bu yırtıcılık olduğu için takımı kötü olduğu zamanlarda bile yıldız isim sahadaki son anına kadar geri adım atmıyordu. Ancak LeBron için aynısını söylemek mümkün değil.
LeBron James, takımının kaybettiği playoff serilerinde genellikle belirli bir noktadan sonra daha rölantide oynuyormuş gibi bir görüntü çiziyor. Bunun arkasında LeBron’un gerçek bir takım oyuncusu olması ve kötü takım arkadaşlarına sahip olduğunda ister istemez onların da LeBron’un seviyesini aşağı çekmesi de var. Ancak yine de bu iki oyuncudan birisinin kaybetme şeklini seçmek zorunda kalsaydım; Tercihim Jordan’dan yana olurdu.
Daha önce de söylediğim gibi; yetenek anlamında LeBron’ın Jordan’dan daha ötede bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Fakat her şey yetenekle de sona ermiyor. Başardıkları ve rakipleri üstünde kariyerinin ikinci yarısının tamamında kurduğu üstünlükle beraber Jordan’ın önde olduğu ortada. Bir noktadan sonra sahip olduğun yetenek ile ne yaptığın da önem kazanıyor ve bu alanda Jordan’ın tüm spor tarihinde çok az rakibi var.
Buna ek olarak sporda iki oyuncuya dışarıdan bakıldığında; yakın olduğu düşünülen bir kıyaslama varsa en iyi kararı verecek kişilerin bu isimlerin rakipleri olduğunu düşünüyorum.
Jordan ve LeBron tabii ki çok farklı oyunculara karşı oynadılar ve ikisiyle de oynayan yeteri kadar oyuncunun demecine sahip değiliz. Fakat The Last Dance belgeselinde ve bugüne kadar izlediğimiz sayısız röportajda, Jordan’dan bahseden tüm rakiplerinin efsaneden saygıyla karışık bir korkuyla konuştuğunu görüyoruz.
LeBron da tabii ki tüm rakiplerinden saygı gören ve bu saygıyı sonuna kadar hak eden bir isim. Ancak büyük olasılıkla LeBron’un Jordan’a benzer şekilde “yenilmez” damgasına sahip olmaması nedeniyle LeBron’un rakiplerinin kendisinden o kadar korkuyla bahsettiğini görmedim. Curry, Kawhi, Durant, Pierce gibi oyuncuların; kendilerinden net şekilde daha iyi bir basketbolcu olmasına rağmen LeBron’dan bahsederken bu korkuyu duymamalarının arkasındaki sebebin de bu olduğuna inanıyorum.
Sonuçta basketbolu, bu işi dünyadaki en üst seviyede icra eden isimlerden daha çok bilmemiz pek olası değil. O yüzden kararsız kaldığımız anlarda, bu isimlerin açıklamalarının satır aralarını okumak da mantıklı olabilir.


İnternet Haber
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Konuyu Görüntüleyen Kullanıcılar (Toplam:0)